Kefenini Alanlar!

Peygamber Efendimizin evinin bulunduğu yerin yanında hummalı bir çalışma var. Burası zemzem doldurma yerlerinden bir tanesi. İnsanlar memleketlerine götürecekleri zemzemleri buradan dolduruyorlar. Burası çok kalabalık!

Bu kalabalığın arasında çamaşır yıkayan insanlar dikkatimizi çekiyor. Dikkatli baktığımızda yıkanan şeylerin bez olduğunu görüyoruz. Nedir bu diye sorduğumuzda kefenlik bez cevabını alıyoruz. Dilini bilmediğim bu insanlarla konuşmak zor olmuyor.

Burada yıkadıkları kefenleri duvarlara seriyorlar. Zemzem ile yıkanan bu kefenleri memleketlerine götürecekler, belkide yakınlarına vasiyette bulunarak, öldüğümde beni bu zemzemle yıkanmış bez ile kefenleyin diyecekler. Belki de şahit ol zemzem ben hayatta iken Allah’ın beytini O’nun emri ile ziyaret ettim diyecekler!

Bu kutsal yere gelen insanların önceliği tabiî ki ahiret. Hac ile temizlenen insanlarda bu şekilde temiz ölebilme arzusu oluşuyor. Artık ölüme hazırım Allah’ım, tertemiz huzuruna gelmek istiyorum Allah’ım, tekrar günah bataklığına dönmeden canımı al Allah’ım diyorlar adeta! Bu kefenlerin akla gelip hazırlanması da bundan olsa gerek.

Dün önümüzde yürüyen bir Türk hacı, nafile umresini yapmış, ihramlı olarak otobüse binmek üzere iken yığıldı kaldı. Orada canını teslim etti. Hem de kefeni üzerinde iken! Haccını yapmış, tüm günahlardan arınmış, bir de kefenini giyip umre yapmış. Tertemiz Rabbinin huzuruna gitti. Ölümün güzeli bu olsa gerek.


Muhammed KURTCEPHE -12 Ocak 2007 / Mekke



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder